AA muhabirine konuşan TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanı Muhsine Çevik, Tutanak Hizmetleri Başkanlığı bünyesinde toplamda 99 stenografın görev yaptığını, bunlardan 23’ünün uzman stenograf olarak çalıştığını ve 4 başkan yardımcısı ile bir başkanla birlikte koordine edilen bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Çevik, kendisinin bu görevi yürüten ilk kadın başkan olduğunu ve bu pozisyonda iki yıldır görev aldığını belirterek, bu görevde bulunmaktan duyduğu onuru dile getirdi.
Çevik, parlamentoların yasama ve denetim faaliyetlerinin geleceğe aktarılması adına kayıt altına alınması gerektiğini vurgulayarak, tutanak hizmetlerinin tarihinin parlamentoların tarihi ile paralel geliştiğine dikkat çekti. 1877 yılından bu yana tutanak hizmetinin farklı isimlerle, zabıt kalemi, zabıt müdüriyeti, zabıt katipliği, tutanak hizmetleri müdürlüğü ve tutanak hizmetleri başkanlığı gibi adlarla TBMM’de yürütüldüğünü belirtti. İlgili dönemde, 2. Abdülhamid döneminde yurt dışından hoca getirildiğini ve zabıt katiplerine steno eğitiminin verildiğini aktardı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928 yılında stenograf yetiştirilmesini öngören yazısına değinen Çevik, 1930 yılında stenografların parlamentoda görev almaya başladığını hatırlattı. Günümüzde bir stenografın yetişmesi için gereken sürenin bir yıl olduğunu belirten Çevik, stenograf olabilmek için üniversitelerin hukuk, iktisat ve işletme gibi bölümlerinden mezun olan adayların KPSS’den yeterli puan alması ve ardından mülakat sürecini geçmesi gerektiğini vurguladı. Mülakatı geçen adayların kursa kabul edildiğini ekledi.
“Dakikada 200 hece yazabilen stenograf yardımcısı adayları işe başlıyor”
Kurs aşamasının zorluğuna değinen Çevik, stenograf yardımcısı adaylarına ilk dört ay boyunca kuralların öğretildiğini, ardından hız aşamasının başladığını belirtti. Adayların bir yılda dört sınava tabi tutulduğunu ifade eden Çevik, “En son sınav dakikada 200 hece yazma sınavıdır. Dakikada 200 hece yazabilen stenograf yardımcısı adayları, kursu başarıyla tamamlayarak işe başlıyorlar. Üç yıl boyunca stenograf yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra, tüm kariyer mesleklerinde olduğu gibi tekrar bir sınava girmek durumundalar. Bu sınavda, steno hızının yanı sıra tutanak teknikleri de değerlendiriliyor. Bu üç yıl içerisinde bir tutanağın nasıl tutulduğuna dair detaylı bilgi sahibi olmaları bekleniyor.” diye konuştu.
Steno eğitiminin yalnızca TBMM tarafından verildiğini vurgulayan Çevik, stenografların Türkiye’de yalnızca Meclis’te görev aldıklarını belirtti.
312 bin 402 Sayfa Tutanak Tutuldu
27. Dönem’de TBMM Genel Kurulu’nda toplamda 537 birleşime, ihtisas ve araştırma komisyonlarında ise 991 toplantıya katıldıklarını ifade eden Çevik, diğer tutanak hizmetleri kapsamında da 1073 toplantıda bulunduklarını bildirdi. TBMM Genel Kurulu, komisyon çalışmaları ve diğer tutanak hizmetleri kapsamında 8 bin 974 saat 44 dakika çalışma yapıldığını belirten Çevik, bu çalışmalar sonucunda 312 bin 402 sayfa tutanak tutulduğunu söyledi. Çevik, personelin özveriyle çalıştığını ve bu süreçte büyük bir çaba sarf ettiklerini vurguladı.
“Yapay Zeka Konuşmayı Yazıya Dökecek”
Muhsine Çevik, TBMM’nin TÜBİTAK ile birlikte yürüttüğü Tutanak Bilgi Sistemi Projesi’nin hayata geçirilmesi durumunda yapay zekanın, milletvekilinin sesini tanıyıp konuşmalarını yazıya dökme yeteneğine sahip olacağını ifade etti. Projeyi yaklaşık 1,5 yıldır sürdürdüklerini belirten Çevik, “Tutanak Bilgi Sistemi’nde, konuşmacı konuşmasını tamamladıktan sonra stenograflarımız artık uzman stenograf gibi çalışacak ve yazıya dökülmüş metni kontrol edecekler. Bizdeki kontroller her zaman oldukça fazladır. Sonrasında bilgisayar üzerinden uzman kontrolü yapılacak, ardından başkan yardımcımız devreye girecek. Birleştirme işlemini artık memurumuz gerçekleştirmeyecek; o, ortak kelimeleri bulup birleştirecek.” dedi. Çevik, yapay zekanın konuşmayı yazıya dökme ve konuşmacıyı tanıma yeteneğinin bu sistemle mümkün olacağını da ekledi.
Tartışmalı Oturumlarda Ne Olacak?
Çevik, tartışmalı oturumlarda stenografların zabıtları tutarken dikkatli davrandıklarını, muhalefet milletvekili konuşurken iktidar sıralarına, iktidar milletvekilleri konuşurken ise muhalefet sıralarına döndüklerini belirtti. Kötü bir söz söylendiğinde, bu ifadenin ilk hangi vekilden çıktığının çok önemli olduğunu kaydeden Çevik, “Müdahale zabıtlarını yazmak oldukça stresli bir süreç. Ancak stenograflar, bu tür kavga anlarında panik yapmadan işlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlar.” diye konuştu.
Yapay zekanın tartışmalı oturumlarda konuşmaları algılayıp algılayamayacağına dair Çevik, “Yapay zeka tartışmaları algılayamayacak. Kavga durumlarında normal ses kaydından yararlanamıyoruz çünkü sesler üst üste biniyor ve ayırt edilmesi mümkün olmuyor. Bu nedenle steno devreye giriyor. Yapay zeka olsa bile, bu stenograflara olan ihtiyaç her zaman devam edecek. Kavgalı oturumlarda sesleri ayırt etmek için insana ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.