Başlıklar
Türkiye’de İş Kanunu çerçevesinde, kadın çalışanların evlilik nedeniyle işten ayrılmaları durumunda kıdem tazminatına hak kazanma imkanları üzerine bir emsal dava süreci yaşandı. Ankara’da, bir işyerinde yaklaşık dört yıl boyunca hasar takip danışmanı olarak görev yapan V.A., takip ettiği bir hasar dosyasında sigortadan para ödemesi yapılmayan bir dosya için ödeme gerçekleştirdi. Bu ödeme ile dosyayı kapatmak adına, yeni gelen dosyaların ödemelerini başka dosyalara aktararak toplamda 63 dosyada usulsüzlük yaptığı tespit edildi.
İşveren, bu usulsüzlüklerin farkına vararak inceleme başlattı. Bu süreçte, V.A. Noter aracılığıyla çalıştığı işverene bir ihtarname gönderdi ve evlilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini belirterek kıdem tazminatının 7 gün içinde ödenmesini talep etti. İşveren ise karşı ihtarname ile V.A.’nın iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini öne sürerek, kıdem tazminatı ödemeyeceklerini bildirdi.
V.A., durumu mahkemeye taşıyarak iş sözleşmesini evlilik nedeniyle bir yıl içinde feshettiği için kıdem tazminatına hak kazandığını belirtti ve bu tazminatın kendisine ödenmesini talep etti. İşveren, kadın işçinin iş sözleşmesinin şirket içi prosedürlere aykırı davranışları nedeniyle haklı bir şekilde feshedildiğini savunarak davanın reddini istedi.
Ancak mahkeme, işçi hakkında devam eden bir soruşturma olmasına rağmen, V.A.’nın kıdem tazminatı almaya hak kazandığına hükmetti. İşveren, çalışanın iş sözleşmesinin hasar takip dosyalarında gerçekleştirdiği usulsüzlükler nedeniyle feshedildiğini vurgulayarak bu kararı temyiz etti.
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, önemli bir karara imza attı. Yargıtay, işyerinde bir dizi usulsüzlük gerçekleştiren V.A.’nın, bu usulsüzlüklerle ilgili başlatılan soruşturmanın sonucunu beklemeden evlendiğini ve bu durumu fesih nedeni olarak gösterdiğini kaydetti. Yargıtay, kadının evlilik tazminatı hakkını kötüye kullandığını ifade ederek, “Davacı işçinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetindeki öne geçen feshi hukuken korunamaz” diyerek mahkemenin kararını bozdu.
İlk olarak, bu durum sadece kadın çalışanların hakları açısından değil, aynı zamanda işverenlerin de iş sözleşmelerine yönelik tutumlarını gözden geçirmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.
İlerleyen süreçlerde benzer durumlarla karşılaşmamak adına, işverenlerin ve çalışanların hakları konusunda daha bilinçli olmaları önem taşımaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.