DOLAR 10,9000-0.88%
EURO 12,3333-0.95%
ALTIN 632,65-0,83
BITCOIN 5452440,47%
İstanbul
12°

PARÇALI BULUTLU

06:48

İMSAK'A KALAN SÜRE

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Filistin-İsrail Krizi Üzerine Açıklamalar
  • Ensonhaberler
  • Gündem
  • Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Filistin-İsrail Krizi Üzerine Açıklamalar

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Filistin-İsrail Krizi Üzerine Açıklamalar

ABONE OL
29 Ocak 2025 05:04
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Filistin-İsrail Krizi Üzerine Açıklamalar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Kritik Açıklamalar

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin-İsrail meselesine dair önemli gelişmeleri TRT Haber Özel Röportajı’nda değerlendirdi. Fidan’ın açıklamalarından öne çıkan noktalar şunlardır:

Filistin Meselesinin Önemi

Filistin meselesi, Türkiye için son derece kritik bir konudur. Bu mesele, çeşitli aşamalardan geçmiş ve 7 Ekim’de başlayan son krizin ardından daha da önem kazanmıştır. Daha önce 2009 ve 2014 yıllarında Gazze kuşatmaları yaşanmıştı. O dönemlerde Cumhurbaşkanımızın çeşitli arabuluculuk görüşmelerinde benim de görev aldığım bir süreç yaşandı. Dolayısıyla, bu konunun tarihi ve dinamikleri hakkında yakından tanıklık ettim. 7 Ekim’deki kriz, birçok çevrenin beklediği ancak göz ardı ettiği bir krizdi. Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırılar, aslında İsrail’in son on yıldır izlediği yanlış politikaların bir sonucudur. Bu durum, İsrail’in kendine geliştirdiği ulusal güvenlik sisteminin zafiyetlerini ortaya koymuş ve diplomasi yoluyla inşa etmeye çalıştığı yapının bir başarısızlık projesi olduğunu göstermiştir.

Yaşananların Şaşırtıcı Olmaması Gerekiyor

Türkiye olarak, İsrail’in yalnızca komşularıyla barış yaparken Filistinlilerle iki devletli çözümü kabul etmemesini stratejik bir hata olarak değerlendiriyoruz. Ancak, Amerikan merkezli medya ve Avrupa’nın bunu kabul etmesi, sanki bu durum doğruymuş gibi sunulmasına neden oldu. Oysa biz, bu krizin bir yerden patlayacağına inanıyorduk. İbrahim anlaşmaları ile bazı şeylerin ilerlemesi görünse de, Filistinlilere yönelik yapılan baskılar ve zulümler sistematik bir şekilde artarak devam etti. Bu durumun bir yerde patlayacağı aşikardı ve bu krizin gelişimi kimse için sürpriz olmamalıydı.

Gazze’de İnsanlık Dramı

Gazze’de şu anda büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Bu insanlık dramı karşısında, uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin ne yapması gerektiği sorgulanmalıdır. Şu anki kriz, önceki krizlerden farklı bir boyut kazanmıştır. İsrail, 7 Ekim’de yaşadığı kayıpların intikamını almak için sivil nüfusa yönelik ciddi misillemeler yapmaktadır. Bu misillemeler sırasında sivil altyapının hedef alınması ve toplu cezalandırma yöntemlerinin kullanılması, insanlık açısından büyük bir endişe kaynağı olmalıdır. Türkiye olarak, bu durumu bir insanlık suçu olarak değerlendiriyoruz ve bu konudaki tavırlarımızı bu yönde şekillendiriyoruz.

Gazze’nin Durumu

Bugün itibarıyla Gazze’de elektrik, su ve temel ihtiyaç maddeleri yok. İsrail, savaş stratejisi çerçevesinde özellikle kuzeyden başlayarak güneyde belirli alanların boşaltılmasını hedefliyor. Bu nedenle çok yaygın bombalamalar gerçekleştiriliyor. Şu anda sivil nüfusun büyük bir kısmı kuzeyde yaşamaktadır ve bu bölgeler bombalanmaktadır. 1 milyondan fazla insan güney bölgesine sığınmak zorunda kalmıştır. İnsanlar, güneyde kalmakla Mısır’a gitmek arasında bir seçim yapmak zorunda bırakılmaktadır, bu durum da başka bir kriz boyutunu ortaya çıkarmaktadır.

Çalışmalar ve Diplomasi

Krizin tüm taraflarıyla mümkün olduğunca temas halindeyiz. Gazze’deki dramı sona erdirmek için ateşkes, insani yardım ve esir takası gibi kolaylaştırıcı unsurlar üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktada atılan adımlar var. Olayın sıcaklığı sebebiyle taraflar arasında ciddi çatışmalar devam etmektedir. İsrail’in Gazze’deki askeri hedeflerine ulaşması için yürüttüğü çabalar, Amerika tarafından da desteklenmektedir. Hem Amerikan Başkanı hem de askeri makamlar, İsrail’in Hamas’a yönelik operasyonlarını destekleme konusunda tam bir fikir birliği içindedirler.

Krizin Taraflarıyla Temas

Bölgedeki ve bölge dışındaki devletlerle, hem devlet aktörleri hem de devlet dışı aktörlerle yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. Tarafların pozisyonlarını net bir şekilde belirleyip analiz yapmak gerekiyor. Bizim geliştirdiğimiz politika, Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda çatışmaları durdurmayı, insan dramını önlemeyi ve barışın yolunu açmayı hedefliyor.

İnsani Yardım Çabaları

Türkiye’nin, hem insani yardımlar hem de rehinelerin kurtarılması konularında sahici bir rol oynamasını isteyen taraflar var. Bunun yanı sıra Gazze’ye yapılan insani yardımların geçişi için Mısır ile yürütülen temaslar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Kahire’deydim ve orada yaptığımız görüşmelerde, Gazze’ye Refah Kapısı üzerinden yardım gönderildiğini belirtmek isterim. Türkiye’den şu ana kadar 80 ton yardım gönderildi. Mısır, bu konuda ciddi kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır ancak henüz içeriye yardım ulaştırılamamıştır.

Uluslararası İlişkiler ve Barış

Bölgedeki ülkeler, Filistin meselesi İsrail’i de ilgilendirdiği için, Amerikan ve Batı desteğini alan İsrail’in baskıları altında kalmaktadır. Bu ülkelerin kendi politikalarını İsrail lehine kolaylaştırmaları, yıllardır devam eden bir durumdur. Bütün bu ilişkiler barışı getirmediği gibi, güveni de zedelemektedir. Burada sistematik olarak uygulanmış bir yalan vardır ve uluslararası toplumun bu meseleyi sahiplenip iki devletli çözümü mümkün kılması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu kriz, 2014 krizinden daha büyük boyutlara ulaşacaktır.

Çözüm Arayışı

Özellikle Cumhurbaşkanımızın tutumu, Filistin meselesi gibi konularda, ülkemizi ve İslam dünyasını yakından ilgilendiren hiçbir dayatmayı kabul etmemektedir. Fakat, bölgedeki birçok ülke, kendi iç sorunları nedeniyle gerçek tavırlarını sergileyememektedir. Türkiye, bu problemlerden bağımsız bir şekilde, Filistinlilerin hakları için aktif rol oynamaya hazır bir ülkedir. Bizim bu konudaki rasyonel yaklaşımımız, stratejik hesaplamalarımızdan bağımsızdır.

İslam Dünyası ve Ortak Tavır

İslam dünyası, bu konudaki kınamalarıyla bir sonuca ulaşamamıştır. Çaresizlik içinde olan bu ülkeler, artık sarmaldan çıkmalıdır. İslam dünyasının diplomatik platformları kullanarak insanlığı bu sarmaldan kurtaracak bir rol oynayabileceğine inanıyoruz. Filistin meselesinde, iki devletli çözümün sağlanması ve zulmün durdurulması konusunda herkes hemfikirken, uygulamada ciddi çelişkiler yaşanmaktadır.

Gerçeklik ve Politika

Medya üzerinden oluşturulan gerçeklik algısının, jeostratejik konularda da etkili olduğunu görmekteyiz. Filistin meselesinde, Batı’nın kendine ve dünyaya söylediği bir yalan vardır. Bu yalan üzerine kurulu bir sistem kalıcı olamaz. Amerika ve bazı ülkeler, stratejik bir akılla hareket etmemekte, bu durum onların uluslararası alandaki itibarını zedelemektedir.

Gazze’den Tahliye Talepleri

Gazze’de tahliye edilmek isteyen yaklaşık 700 vatandaşımız bulunmaktadır. Ancak, sınır kapısının açılması konusunda Mısır ile İsrail arasında ciddi bir anlaşmazlık yaşanmaktadır. Mısır, insanların geçişine izin vermek istememekte, bu durum da tahliye sürecini zorlaştırmaktadır.

Türkiye’nin Çabaları ve Garantörlük Önerisi

Türkiye, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için aktif rol oynamaya hazırdır. Bunun için, bölge ülkelerinin sorumluluk alması ve garantörlük sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Bu şekilde, kalıcı bir barış ortamı sağlanabilir. Aksi takdirde, bölgede kalıcı bir savaş ve istikrarsızlık kaçınılmaz olacaktır.

Mısır Zirvesi ve Somut Adımlar

Mısır’daki zirveden olumlu sonuçlar çıkmasını umuyoruz. Ancak, İsrail’i durduracak somut adımlar atılmadığı sürece eleştirilerin bir anlamı kalmamaktadır. İsrail, bu geçici zafer hissinin kendisine uzun vadede güvenli bir ortam sağlamayacağını anlamalıdır. Ortada bekleyen büyük bir sorun vardır ve çözüme kavuşturulmadığı takdirde daha büyük krizler yaşanacaktır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.