Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni’ndeki Konuşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu’nun kapanış törenine katılarak önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satırlar:
Medeniyetlerin beşiği, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu İstanbul’umuza hoş geldiniz. Türk milleti olarak, Afrika halklarıyla kökleri 10. yüzyıla dayanan derin bağlarımız bulunmaktadır. Kıtanın çeşitli şehirlerinde inşa edilen camiler, kütüphaneler ve limanlar, aramızdaki kadim dostluğun sadece birkaç örneğidir. Tarihimiz boyunca pek çok Afrika kökenli Osmanlı vatandaşının, vatanını savunmak için atalarımızla omuz omuza savaştığını biliyoruz.
Ancak, köklü geçmişimize rağmen bir dönem ilişkilerimizde duraklama yaşadık. Bu süreçte, Afrika halklarıyla olan irtibatlarımızı korumaya çalıştık. 2002 yılında ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, ilişkilerimizin gelişmediği bölgelere öncelik verdik. Kıta ülkeleriyle olan ilişkilerimizin seviyesi, ne bizim ne de Afrikalı kardeşlerimizin hak ettiği bir düzeyde değildi.
Afrikalı kardeşlerimizle yeniden kucaklaşırken, işbirliklerimizi kazan-kazan prensibiyle geliştirmeye çalıştık. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak, Afrika halklarını hiçbir ayrım yapmaksızın bağrımıza bastık. Ülkemizin ciddiyetini ortaya koymak amacıyla düzenlediğimiz 3 Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi, bu bağlamda büyük önem taşımaktadır. Afrikalı muhataplarımın ifade ettiği gibi, bir kez Afrika’ya giden bir daha geri dönmek istemez.
Biz de ne Afrika’dan ne de Afrikalı kardeşlerimizden asla kopmadık. Kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamaktan büyük bir onur duyuyoruz. Ankara’da 38 Afrika ülkesinin büyükelçiliğine ev sahipliği yapmanın gururunu yaşamaktayız. Önümüzdeki dönemde, Afrika kıtasındaki serbest ticaret alanının önemli fırsatlar doğuracağını değerlendiriyoruz.
- Kıta ile olan ticaret hacmimiz 5,4 milyar dolardan 41 milyar dolara yaklaştı.
- Afrika’daki yatırımlarımız 10 milyar doları aşmış durumdadır.
- Afrika’nın alt ve üst yapı eksikliklerinde önemli görevler üstleniyoruz.
Afrika coğrafyasının başarısını, kendi başarımız olarak görüyoruz. G20 üyeliğine her zaman destek verdik ve Afrika Birliği’nin bu yapıya katılmasını memnuniyetle karşıladık. Afrika kıtasının küresel sistemde hak ettiği yeri alması için gereken her türlü katkıyı sağlamaya kararlıyız.
Ukrayna-Rusya savaşının ilk gününden itibaren barış için çabalarımızı sürdürdük. Ancak tüm samimi çabalarımıza rağmen, Afrikalı kardeşlerimizin tahıl ürünlerinden yararlanamadığını görmekteyiz. Afrika halklarının yaşadığı sıkıntılar, Batılı zengin ülkeler tarafından yeterince ciddiye alınmamaktadır. Rusya Devlet Başkanı Putin ile bu kaygıların giderilmesi yönünde neler yapabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Ukrayna-Rusya savaşının olumsuz etkilerini yaşarken, İsrail ile Filistin arasındaki olaylar da kaygılarımızı artırmıştır. Tüm dünyaya sesleniyorum: 360 km²’lik bir alana sıkışmış 2 milyon insanın su, elektrik ve gıda gibi temel ihtiyaçlarının kesilmesi, en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması, daha fazla gözyaşına neden olacaktır.
Bu sabah insani yardım uçağımızı bölgeye gönderdik. İlk yardım malzemelerini taşıyan uçak, bugün saat 12:00’de havaalanına indi. AFAD Başkanımız, yeni yardım malzemelerinin bölgeye sevkiyle ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. Aynı şekilde, Katar ve Suudi Arabistan bu konuda adımlar atarken, ABD ve İngiltere’nin uçak gemilerini göndermeyi konuşması dikkat çekici.
Eğer insan hakları evrensel beyannamesine saygınız varsa, o zaman bu durumu nasıl görmezden gelebilirsiniz? Gazze’ye insani yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz. Tüm tarafları sağduyulu olmaya ve kalıcı barışı sağlamak için müzakerelere davet ediyorum. Hem bakanım hem de MİT başkanım, bu konuda yoğun temaslar yürütmektedir.
Özellikle belirtmek isterim ki, Gazze şu an itibarıyla mazlum ve mağdur bir durumdadır. Ancak İsrail’in böyle bir mazlum durumu söz konusu değildir. ABD’nin bölgeye uçak gemisi göndermesi, taraflar arasındaki tansiyonu düşürme konusunda hiçbir katkı sağlamamaktadır. ABD Dışişleri Bakanı, benim dışişleri bakanımla görüşme yaparken, Suudi Arabistan’a bir Yahudi olarak yaklaşımda bulunuyor.
Biz, Yahudi ya da başka bir kimlik üzerinden konuşmuyoruz; karşımızdaki insanı insan olarak değerlendirmeliyiz. O çocukların acılarını görmüyor musunuz? Şehit edilen yavruları nasıl yok sayabilirsiniz? Ben seninle bakan sıfatıyla değil, bir insan olarak konuşuyorum. Biz ABD ile NATO’da birlikte değil miyiz? ABD, insansız hava aracımızı düşürdü mü? Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz?
News
