Avustralya’da gerçekleştirilen yeni bir araştırma, doğum kontrol hapı kullanımının rahim ağzı kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, hap kullanan kadınlarda bu riskin yüzde 26 oranında düştüğü, 45 yaş sonrası hap kullanımı olan kadınlarda ise bu oranın yüzde 43’e kadar yükseldiği belirtiliyor. Bu bulgular, Adelaide’deki Güney Avustralya Üniversitesi tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışmadan elde edilmiştir. Çalışmaya katılan 221,732 kadın, kanser geçmişi olmayan biyomedikal verileriyle incelendi ve veriler Birleşik Krallık’taki Biobank veri tabanından sağlandı. Araştırmanın amacı, kadınlarda rahim ağzı kanseri için potansiyel risk faktörlerini belirlemekti.
Östrojen ve Progestoronun Etkisi ve Önleyici Tedbirler
Üniversite yetkilileri, doğum kontrol haplarının rahim ağzı kanseri riskini azaltmada önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle, ovülasyon sayısını azaltan hormonal tedbirlerin, kadın sağlığını korumada etkin stratejiler olarak kullanılabileceği ifade ediliyor. Doğum kontrol haplarının, hem tedavi edici hem de koruyucu bir etki sağladığı biliniyor. Monash Üniversitesi’nden Profesör Danielle Mazza, bu araştırmanın hormonel kontraseptiflerin faydalarını daha derinlemesine inceleme fırsatı sunduğunu vurguladı.
Gebelik ve Doğum Kontrol Hapi Kullanımı ile Daha Düşük Risk
Araştırma, daha fazla doğum yapmanın rahim ağzı kanseri riskini de azalttığını gösteriyor. Birden fazla doğum yapmış kadınların, hiç doğum yapmamış kadınlara kıyasla yüzde 39 daha düşük bir rahim ağzı kanseri riski taşıdığı ortaya kondu. Profesör Mazza, modern yaşam koşullarının kadınların geç menopoza girmelerine ve daha az sayıda çocuk sahibi olmalarına neden olabileceğini, bu durumun da kanser riski ile ilişkilendirilebileceğini belirtti. Ayrıca, kadınların adet döngülerinde son yıllarda önemli değişiklikler gözlemlendi; kadınlar daha erken adet görmeye başlıyor ve menopoz dönemleri daha geç gerçekleşiyor.
Yüksek Riskli Kadınlar ve Erken Teşhis
Araştırma, rahim ağzı kanseri riskini artıran bazı biyomarkerleri de tanımladı. Boy, kilo ve kırmızı kan hücresi dağılımı gibi faktörlerin risk ile ilişkili olduğu gözlemlenirken, karaciğer enzimlerinin seviyeleri ile risk arasında ters bir ilişki bulundu. Daha fazla araştırma ihtiyacı vurgulansa da, doğum kontrol haplarının ovülasyon sayısını azaltarak bu tür kanserlerin riskini düşürme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor.
Yapay Zekâ Destekli Araştırmalar ve Kanser Farkındalığı
Araştırmanın bir diğer önemli boyutu, yapay zekâ analizi kullanarak rahim ağzı kanserinin erken teşhisi ve önlenmesine yönelik yeni yöntemler geliştirmeyi hedeflemesidir. 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde, kanserle mücadelede farkındalık yaratma amacı taşıyan bu araştırma, erken teşhisin önemine vurgu yapmaktadır. Avustralya’da 2023 yılı itibarıyla 1786 yeni rahim ağzı kanseri vakasının tespit edilmesi beklenirken, 2024’te 1070 ölüm tahmin edilmektedir.
Kadınlar İçin Daha Fazla Bilgi ve Eğitim Çağrısı
Profesör Mazza, araştırmanın doğum kontrol haplarının sağladığı faydalar hakkında kadınları daha iyi bilgilendirmeyi amaçladığını belirtiyor. Bu faydalar arasında demir eksikliği, anemi, adet sancıları, endometriozis, polikistik over sendromu, PMDD ve rahim ağzı kanseri gibi durumların yönetimi bulunmaktadır. Kadınlar, bu araştırmalar sayesinde doğum kontrol haplarının sağladığı potansiyel tedavi avantajlarını daha iyi kavrayabilirler.
News
