Balıkesir ve İstanbul’da Dolandırıcılık Operasyonu
Balıkesir ve İstanbul’da gerçekleştirilen büyük bir operasyonda, 13 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 2’si tutuklanırken, 11 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dolandırıldığını belirten Levent Sırataş, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Döviz bürolarımız var. İlk başta bize ‘Eğer 1 milyon para verirseniz, size aydan aya kar öderim’ dediler. Bu işe ilk önce ben girdim, ardından ailem, eşim, dostum ve çevremdeki herkes de katıldı. Annem altınlarını bozdurup verdi. İlk 6 ay boyunca ödemeler düzenli olarak yapıldı, ancak zamanla durum tamamen değişti.”
Diğer yandan, zabıt katibi Süleyman D.’nin dolandırdığı paralarla yaptığı tatilden video kaydedip sosyal medya hesaplarında paylaştığı öğrenildi. İddiaya göre, Bakırköy Adalet Sarayı’nda görevli olan Süleyman D., çevresindekilerin güvenini kazanarak paralarını yüksek faizle kullanabileceklerini söyleyerek topladı. Bu şebeke, %10 kar payı vaadiyle birçok kişiden para topladı ve ödemeleri düzenli bir şekilde yaptı. Birçok vatandaştan arabalarını ve gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında da %10 kar payı vaadinde bulundu. Yüksek kar payını gören birçok kişi, şebekeye paralarını, evlerini ve arsalarını devretti. Ancak bir süre sonra, devraldıkları gayrimenkulleri ve otomobilleri hileli yöntemlerle farklı kişiler adına tescil ettirdiler. Gayrimenkulleri geçici olarak veren mağdurlara, bu mülklerin başkalarına satılacağını söyleyerek tekrar para istediler.
“Adliye Personeli Olduğu İçin Güvendik”
Levent Sırataş, yaklaşık 15 ay önce yaptığı şikayetle soruşturmanın başladığını belirterek, “Sayın İçişleri Bakanımızın açıklama yaptığı, Balıkesir ve İstanbul’da operasyon düzenlenen tefecilerin mağdur ettiği kişilerden biriyim. Kamu görevlileri bir çete kuruyorlar. Süleyman D. isimli kişi Bakırköy Adliyesinde çalışıyor, annesi ise Büyükçekmece Adliyesinde. Ancak bu olayların ortaya çıkmasına yakın tayinini Balıkesir’e aldırmış. Çetenin hesapları, Süleyman D.’nin boşandığı eşi üzerinden dönüyor. Kendisi de Büyükçekmece Adliyesinde çalışıyor. Süleyman D. benim kapıma gelip giderek güvenimizi kazandı. Güvenimizi kazanmasının en büyük sebebi adliye personeli olmasıydı. ‘Yurtdışından para transfer ediyorum, döviz bürolarımız var. İlk başta 1 milyon para verirseniz size aydan ayda kar öderim’ dedi. İlk önce ben girdim, ardından ailem ve çevremdeki herkes girdi. Annem altınlarını bozdurup verdi. İlk 6 ay ödemeler yapıldı, ama sonrasında her şey değişti.”
Sırataş, hakimlerin şifrelerini öğrenip vatandaşların kimlik numaraları üzerinden sorgulama yaparak üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını kontrol ettiklerini de aktardı. “Bize, ‘Tamam, paran yoksa evini koy, evin bizim teminatımızda olsun. Yine aydan aya kar verelim’ dediler. Muhtemelen hakimlerimizin bu durumdan haberi yok. Daha sonra insanların evi, arabası gidiyor. Üstüne kredi çektiriyorlar. Artık insanları intihar aşamasına getiriyorlar. Ne yapacağımızı şaşırdık. Mağduriyetimiz çok büyük. Ailemizin yaklaşık 13 milyonluk bir mağduriyeti var. Toplamda 60 mağdur var, benim tahminime göre toplamda 80 milyonluk bir mağduriyet söz konusu. Biz tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan şüphelilerin tutuklanmasını istiyoruz. Süleyman D.’nin annesi ve eşi tekrar göreve döndü. Biz artık kime nasıl güveneceğiz? Bu kadar delile rağmen çete üyeleri salınıyor, adalet dağıtılan bir yerde insanları dolandırıyorlar. Hala insanları evlerinden atmakla tehdit ediyorlar. Evi biz satın aldık diye böyle bir şey yok, evi üstlerine geçiriyorlar ve daha sonra evi çete üyelerinden birinin üzerine devrediyorlar ki herhangi bir hak arayışı içerisine girilemesin diye” ifadelerini kullandı.
“Yeniden Organize Olmalarından Endişeliyiz”
Sırataş’ın avukatı Emrah Kaya, “Bu şahıslar kamu görevlileridir. Hatta adliyede çalışan, yargı mensubu olan kişilerdir. Vatandaşın ilk güveneceği kişiler yargı mensubu olanlardır. Bu kişiler de bu durumdan faydalanarak insanların güvenini suiistimal ediyorlar. Serbest bırakılmalarındaki en büyük endişemiz, bu kişilerin yeniden organize olup vatandaşları mağdur etmesidir. Çünkü şüphelilerin yalnızca 2’si tutuklandı, 11 kişi serbest bırakıldı. Bu kişiler tutuklanmadıklarından cesaret alarak ‘Biz nasıl olsa rahatız, bize bir şey olmuyor’ diye düşünerek tekrar faaliyetlerine devam edeceklerdir. Yaklaşık 15 ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü aracılığıyla şikayette bulunmuştuk. Mali Şube Müdürlüğü yaklaşık 15 ay boyunca detaylı bir çalışma yürüttü. MASAK raporlarıyla bu suç sübuta erdi. Çok önemli deliller olmasına rağmen, emniyetin de güçlü bir fezleke hazırlamasına rağmen şüphelilerin büyük bir kısmının serbest bırakılması bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Bununla ilgili de gerekli itirazlarda bulunduk” dedi. Ayrıca, zabıt katibi Süleyman D.’nin dolandırdığı paralarla tatilde çektiği videoları sosyal medya hesaplarında paylaştığı ortaya çıktı.
News
